- halb
- halb [halp]I adj1) yarım, yarı;eine \halbe Stunde yarım saat;eine \halbe Note mus ikilik;ein \halber Ton yarım ses;zum \halben Preis yarı fiyatına;\halb Hamburg Hamburg'un yarısı;nichts H\halbes und nichts Ganzes (fam) ne hesaba gelmek, ne de kantara;keine \halben Sachen machen (fam) yarım yamalak iş yapmamak;\halb und \halb yarı yarıya;mit jdm \halbe-\halbe machen (fam) biriyle yarı yarıya bölüşmek2) (Zeitansage) buçuk;es ist \halb drei saat iki buçuk;es ist \halb eins saat yarım;um \halb drei iki buçukta;es ist zehn (Minuten) vor \halb drei iki buçuğa on (dakika) var;um zehn (Minuten) vor \halb drei iki buçuğa on (dakika) kala;es ist zehn (Minuten) nach \halb drei iki buçuğu on (dakika) geçiyor;um zehn (Minuten) nach \halb drei iki buçuğu on (dakika) geçeII adv;nur \halb zuhören pek dinlememek;\halb öffnen aralamak;das Zimmer ist \halb so groß/so teuer wie das andere bu odanın büyüklüğü/fiyatı ötekinin yarısı;das ist \halb so schlimm bu pek o kadar kötü değil;sie ist \halb taub bir kulağı duymaz, ağır işitirsich \halb totlachen gülmekten katılmak
Wörterbuch Deutsch-Türkisch Kompakt. 2015.